Eziyetli İş Ortamını Tanıma Rehberi

Rutin bir yaşam olarak işe gitmeyi kimse sevmez – fakat Surviving the Toxic Workspace kitabının yazarı Linnda Durre’un görüşüne göre rutin sıkıntıları olan bir çalışma ortamıyla hasta olmanıza neden olacak kadar sorunlu çalışma ortamları arasında ciddi farklar vardır.

Durre düşmanca olan çalışma ortamlarının bir ya da daha fazla aksayan yönü olduğunu söylüyor. Sizin işyerinizde bu sıkıntılardan ne kadar var, acaba?..

ADALETSİZLİK

• İki ya da üç kişinin işini yapıp, aynı zamanda çok az ya da hiç takdir alamamak.
• Çalışma arkadaşlarınızın, sizin fikirlerinizi çalıp, kendilerine yarar sağlaması.
• Bazı çalışanlar yaptıkları şeylerden paçayı sıyırırken, ötekilerin aynı şeyi yapamaması.
• Patronların veya çalışma arkadaşlarınızın sorumluluk almayıp, başarısızlıklarını başkalarının üzerine atması.

AHLAKSIZ VE YASA DIŞI FAALİYETLER

• İş arkadaşlarınızın onlar için yalan söylemenizi istemesi.
• Bir belge, rapor veya resmi bir metin üzerinde usul dışı değişiklik yapmanızın istenmesi.
• Bir iş arkadaşının işte öne geçmek için cinselliğini kullanması.
• Birinin başkasını aldatması ve onun adına yalan söylemenizi istemesi.

GÜCÜNÜ KÖTÜYE KULLANAN PATRONLAR VE TEHLİKELİ İŞ ARKADAŞLARI

• Sizin veya başkalarının cinsel tacize uğramış olması.
• İş arkadaşlarınızın teslim tarihini kaçırması nedeniyle üretim kapasitenizin etkilenmesi.
• Bir iş arkadaşının ya da patronun rutin olarak ırkçı, cinsiyetçi veya uygunsuz şakalar yapması.
• Patronların veya çalışanların korkutma ve tehdit yolu ile iletişim kurma çabası.

FİZİKSEL TEHLİKE

• Sizin ya da başkalarının güvenli olmayan koşullar nedeniyle tehlike altında olmanız.
• Sizin ya da başkalarının tehdit edilmesi veya saldırıya uğraması.

CAN SIKICI DAVRANIŞLAR

• Çalışma arkadaşlarınızın işinizi bölmesi, rahat bırakmaması ve dosyalarınızı istedikleri zaman almaları,
• Sürekli olarak dedikodu yapılması, ofis ayak oyunlarının dönmesi veya casusluk girişimleri.

Durre’a göre bu sorunlardan herhangi birisi sorunlu bir çalışma ortamını işaret eder ve tolere edilmemelidir. Ve eğer sorunlarınız birden fazla kategoriyi kapsıyorsa çalıştığınız yer büyük olasılıkla sizin için tehlike içerecek derecede riskli olabilir. Malesef birçok çalışan genellikle bu tür sorunların çalışma hayatının getirdiği olağan durumlar olduğuna inanıp, geri çekilmesi gerektiklerini düşünürler. Durre bu konuda şunu söylüyor: “Çoğu çalışan durumu değiştirmek için yapacak fazla bir şeyleri olmadığına inanıyor. Bu nedenle de stres ve öfkeye yol açan fiziksel saldırılarla yüzleşmek zorunda kalabiliyor”.

ÇALIŞTIĞINIZ YERDEKİ SORUNLARI ÇÖZME
Bu sorunların her birine nasıl cevap vereceğiniz size, durumun oluşturduğu tehdit seviyesine ve şirketin size ne ölçüde destek olacağına bağlıdır.

YÜZLEŞİN AMA KİBARCA
Etiquette International kurucusu ve yöneticisi olan Hika Klinkenberg’e göre çalışanlar, bireyler arasında yaşanan birçok tatsız meseleyi – dedikoducular, zamanınızı harcayanlar ve oyun oynayanlar – doğrudan bir müdahaleye gerek kalmadan çözebilmeli.

Hika bu konu hakkında şunları söylüyor: “Eğer birisi sizi hiç rahat bırakmıyorsa, örneğin, çalışmanız gerektiğini ve onunla sonra konuşacağınızı söyleyebilirsiniz. Biri yüksek sesle konuşuyorsa, iyi ve güçlü bir sesi olduğunu fakat o tonda konuşurken konsantre olmanın zor olduğunu söylebilirsiniz. Çalışma arkadaşlarınızdan biri zamanınızı boşa harcıyorsa ona teslimatın son gününü kaçırmadan işinizi bitirmek için ne yapılması gerektiğini söyleyin. Fakat bunu onun yüzüne vurmayın ve suçlama yapmayın. Çözümün bir parçası olun, sorunun değil”.

YÜZLEŞMEYİN
Fiziksel tehlike ile karşılaştığınız durumlarda ormanda bir ayıyla karşılaştığınızı varsayın: Yavaşça geriye çekilin ve onu kışkırtmayın. Fakat hiçbir şey olmamış gibi de davranmayın. İK’ya veya İK bölümünüz yoksa yöneticinize bu durumu bildirin. Eğer yöneticiniz sizin için bir tehdit oluşturuyorsa daha üst kademeye  – veya uç durumlarda polise — gidin.

ÜSTE ÇIKIN
Eğer patronunuz sorunu çözmüyor ve sorunun kendisiyse, İK sorununuzu çözmediği gibi sorunun bir parçasıysa… Durre, böyle durumlarda hala bazı seçenekleriniz olduğunu söylüyor. Durre, bu konuda şunları öneriyor:

“Bir avukat kiralayıp dava açmakla tehdit eden bir yazı yazdırabilirsiniz, böylelikle cidden bunu yapmak için binlerce dolar harcamak zorunda kalmazsınız. Eğer bir sendikaya ya da mesleki bir birliğe üyeyseniz, bu sorunu üstlenmelerini sağlayın. Eğer profesyonel bir organizasyonun parçasıysanız, sorunu onlara anlatın ve soruna neden olan kişilerin çalışma lisanslarının alınmasını önerin. Eğer etik olmayan veya yasa dışı bir durum söz konusuysa basına haber vermekle tehdit edebilirsiniz. Şirketler kötü reklamdan nefret eder”.

KENDİNİZE DESTEK BULUN
İK duruma müdahil olduğu zaman durumunuzu kanıtlayacak bazı belgelere sahip olmanız gerekir. Kimin ne söylediğini, neyi ne zaman yaptığını titizce not edin. Eğer başka iş arkadaşlarınız duruma şahit oldular ve sizi destekliyorlarsa böyle bir yardım çok iyi olacaktır.

KAÇIŞ PLANI YAPIN
YourOfficeCoach.com’un yaratıcısı ve yazar olan Marie McIntyre’a göre fonksiyon bozukluğu bazı şirket kültürlerine yayılmış bir virüs gibidir. Eğer zehir tepeden aşağı akıyorsa ve bu durumla başa çıkmanız mümkün değilse oradan ayrılmak için bir strateji oluşturmanız çok daha iyi olur. McIntyre sözlerine ayrıca şunları da ekliyor:

“Bir şirketin kültürünü tek başınıza değiştiremezsiniz. Oradan ayrılmak için kendinize bir zaman belirleyin ve bu konu üzerinde çalışmaya başlayın. Sizi olumsuz etkileyen bir ortamın içinde, ancak sahip olabileceğiniz pozitif bir geleceğe odaklanmak stres seviyenizi azaltabilir”.

Kötü bir patron veya dayanılmaz iş arkadaşları yüzünden işten ayrılmak zorunda değilsiniz. Fakat böylesi durumlar, hayalini kurduğunuz bir şirketin yolunu size açıyorsa, aslında o kadar da kötü bir şey değildir. Özetle sessiz kalarak eziyet çekmek zorunda değilsiniz. Durre “Çalışma ortamı çirkin bir yer olmamalı. Tam tersine herkesin kazançlı çıkacağı bir çalışma ortamı olabilir ve zaten öyle de olmalıdır”.